MOTHER!
ANNE!


Bu filmin hikayesi belkide iyi anlaşılamamış yoruma açık olsa da aslında önemli bir kavramsal bütünlük taşıyan etkileyici ve eleştirel bir film...
Hikaye içine kapanık kendi evinde ve kendi dünyasında yaşamayı tercih eden kocasını gerçekten büyük bir bağlılıkla seven bir kadını hayatıyla ilgilidir. Bir gün dışarıdan bir misafir geldiğinde bütün düzeni değişir ve hayatı altüst olur.O sadece kocasıyla yaşadığı mutlu huzurlu ve ideal bir hayat hayal etmektedir. Sadece sevilmek ve sevildiğini kocası tarafından hissetmek istemektedir. Onların evine yerleşen ve davetsiz misafir olan kadın çocuk yapmak konusunda ona tavsiyeler verir. Ve bu tavsiyelerde onun aklına yatar. O da Sonunda kocasından hamile kalır. Her şeyin yoluna gideceğini umut eder sonunda anne olmuştur. Ama toplumsal ikiyüzlülük ve riyakarlık her yeri sarmıştır.
Filmde aslında altı çizilmek istenen şey şu diyebiliriz. İnsanlık acı çekmektedir. Ama bir taraftan da acıyı kabullenmekte ve bunun için yas tutmaktadır.Hiçbir şekilde acının kaynağını sorgulamamaktadırlar. Hayata dört elle sarılıp her şeye saldırıp birçok şeyi yapmayı yada anı dolu dolu yaşamayı hayat zannedip önlerine çıkan her farklı ağacı kasırga etkisi yaratan büyük bir kaosla yıkıp yollarına devam ederler. Bu kaotik ortamın adına da' düzen ' derler. Aronofsky 'nin Requem of a dream filmindeki toplumsal kaygıları bu filmde de görmek mümkün. Requem of a dream filmde de aslında hiçbir şeyin yolunda gitmediği yine kaotik bir dünyada her şeyin zamanla yoluna gireceğini düşünen insanlar vardır. Ama bu insanları gerçek yanılgısı şudur; sorun zaman değil aynışüncelere saplanıp kalmış mantalite olarak ileri gidemeyen kendi çözümünü üretemeyen bir toplumdur.Filme dönecek olursak hikayenin sonunda kadının ısrarla dört elle tutunduğu ve inandığı iyi niyeti bu yaratılan büyük kasırgadan etkilenmiş ,Kadın sonunda sorunun, insanlara ön yargılı tavırlarından dolayı ortaya çıkmadığını anlamıştır. İnsanlar her şeyin onların düşünce yapısına uygun olmasını beklemektedirler. Bu da bireysellikle toplumsallık arasındaki kırmızı çizginin ne olduğunu ifade eden bir durumdur.
Sonuç olarak hikaye feminist öğelerle de birleşip kadınların ya da toplum mimarı da diyebileceğimiz ' anne' nin toplum içindeki konumunu sorgulamamızı sağlamaktadır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar